Hayat herkes adına kişisel ve biricik bir deneyim ve Dünya’da yer alan herkes bu deneyimi en iyi ve en mutlu şekilde yaşamayı hedefliyor. Üstelik bu hedef bazıları adına ne pahasına olursa olsun ilk öncelik ve bu noktada diğerlerinin mutsuzluğu dahi göz ardı edilebiliyor.
Mutluluk geniş bir çatı ve bu çatı altına yerleştirilen konukların birçoğu sizin kendinize zar zor bulduğunuz yeri daraltıyor dahi olabilir. Bugünün kanaat önderlerinin büyük bir çoğunluğu, iyi bir kariyerin ve daha da önemlisi iyi bir kariyer için verilecek bireysel çabanın “kutsallığını” ve “gerekliliğini” bulabildikleri her platformda sonunun nereye varacağını tasarlamadan söylemek konusunda kararlılar.
Bu noktada kariyerin veya işin bizim toplumumuz adına da kişinin kimliğini belirlemek açısından önemli bir ölçüt olduğunu inkar etmeye gerek yok. “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” vecizi de bu anlayışın bir sonucu denebilir.
Mutluluk nihai bir hedef midir yoksa bir hedefin sonucunda gelen ödül müdür? Bir an mıdır yoksa pek çok anın bir arada hatırlanması mıdır? Mutluluğa giden yolda neler yapılabilir? İnsan tek başına kendi mutluluğunu ne kadar tesis edebilir?
Bu sorular insanlık tarihi boyunca soruldu, sorulmaya devam edecek. Örneğin insanın en yüksek memnuniyetini ve en iyi durumunu tanımlayan “Eudaimonia” kavramı ortaya koyulduğundan bugüne yaklaşık 2300 sene geçti. Bugün Euadimonia’ya giden en önemli yollardan biri kariyer olarak görüldüğünden hakim olanı konuşmak daha iyi bir alternatif olabilir :)
Yaşadığınız şehirden, okuduğunuz bölümden çalıştığınız şirketten ve hatta yaptığınız işten memnuniyet duymuyor ve değişimi arzuluyor olabilirsiniz. Nitekim Amerika’da yapılan araştırmalar, her 10 çalışandan neredeyse 7’sinin aktif olarak iş arayışında olduklarını gösteriyor.
Elbette “Orası Amerika, Türkiye ile bir mi?” diyor olabilirsiniz. Ancak basit bir aramayla bu alanda eğitim veren, koçluk yapan kişilerin istatistiği Türkiye için de geçerli bulduklarını görmek mümkün.
Deneyim hem hayatta hem de kariyerde her zaman o kadar keyifli bir duyguyu tanımlamıyor. Yeni bir deneyim ise hele ki sonuçlarını tahmin etmek o kadar kolay olmadığında çok daha düşündürücü bir olgu.
Kariyer açısından “yeni bir deneyim” konusuna birazdan değineceğiz. Ancak hayatta da -her zaman her yerde geçerli olması beklenemese de- insanların yaş aldıkça daha mutlu hissetme eğilimine sahip oldukları biliniyor.
İnsanlar genellikle yaşadıkları anı, yalnızca kendilerinin tecrübe ettiğini düşünmeye meyilli. Neyse ki benzer durumdaki örnekleri görünce hem teselli hem de cesaret bulabiliyoruz.
Bu noktada birkaç istatistiği daha akılda bulundurmakta fayda var:
Yetişkin çalışanların %60’ı “en az bir kez” mesleklerini değiştiriyorlar.
Kariyerini değiştiren çalışanların %56.2’si daha fazla memnuniyet duyuyorlar.
Kariyer değiştirenlerin %80’i yeni rollerinde daha mutlu olduklarını belirtirken, %73’ü bu değişikliği daha erken değiştirmiş olmayı dilediklerini ifade ediyorlar.
Her 4 çalışandan 1’inin geçmişte dramatik bir kariyer değişikliği yaptığı biliniyor.
İnternet ve sosyal medya pek çok yeni mesleğin türemesine veya mesleklerde yeni pencerelerin açılmasına neden oldu. Bu durum UX gibi, Ürün Yöneticiliği gibi direkt olarak bir müfredata sahip olmayan alanlar için de net bir şekilde geçerli.
Bir diğer deyişle yeni dönemde ne iş yaptığınızı siz bilirsiniz ama ailenize anlatamayabilirsiniz. Bizim için de durum o kadar farklı değil :)
Bundan 4.5 sene önce üniversiteden mezun olduğumda bugün yaptığım işi üstleneceğimi biri bana söylese ona inanmaz ama bu ihtimale dair bir heyecanı hissederdim. İçimdeki yeni bir şey üretmeye, yeni bir şey anlatmaya veya “Bakın böyle de bir şey var!” demeye dair arzuyu şimdi daha iyi anlıyor ve daha fazla heyecan hissediyorum.
Üniversiteden mezun olduktan çok kısa bir süre sonra kendimi bir bakım merkezinde ruhsal engelliler içerisinde buldum. 21 yaşında biri için üstlenilebilecek zor bir görevdi ve ideallerimle o kadar da uyuşmadığı kesindi. Bugün geriye baktığımda oradan ne kadar çok şey öğrendiğimi anlatmam mümkün değil.
Bu ilk deneyim esnasında patlayan COVID-19 salgını ve salgının etkisiyle zorlaşan süreç, hayatımı hayallerim doğrultusunda şekillendirmem konusundaki iç sesime de destek çıkıyordu. Üniversiteyi okuduğum şehre geri dönerken bu sefer bir huzurevinde göreve başlamaya hazırlanıyor ve bir yandan da okuduğum bölüme yakın bir alanda yüksek lisansa başlıyordum. Bir diğer deyişle orta yolu bulan, “Hem ondan hem bundan olsun!” düşüncesiyle yeni bir yolculuğa atılmıştım. Bugün her ikisinin de mutlak başarısızlıkla sonuçlanmış olmasını keyifle hatırlıyorum. 🙂
Bu konuda elbette uzman değilim ancak kendi kişisel deneyimimden gördüğüm kadarıyla doğru anda doğru yerde bulunarak fırsatları gözlemleyebilmek ve hayalleri dinlemek kariyerini değiştirmek isteyenler için oldukça önemli. Pek tabii biraz da cesur olmaya ihtiyaç var. Bu cesaret işlerin en zor göründüğü anda devam etmek adına da geçerli. İçerik üretmeye başladığım ilk dönemde o kadar da kolay kabul edilemeyecek bir ücret karşılığında günde 8 bin kelimeden fazla metin üretiyordum. Bu iyi bir tercih miydi bilmiyorum ancak bana belirli konularda pratik olmayı ve kariyerimin ilerleyen adımlarını atma konusunda kendime güvenecek bir dayanağı sağlamıştı.
Örneğin ürün yöneticileriyle yapılan bir araştırmada belirli başlıklarda özgüveni en yüksek grupların kariyerlerine yeni başlayanlar ile kariyerinde 15 seneyi devirmiş olanlar olduğu anlaşılıyor. İlk dersler acı verici olsa da sabretmek ve zorluklar karşısında cesur olmak hayatta olduğu gibi kariyerde de “U” şeklinde bir eğriyi vaat ediyor.
Bugün ailemden 10 kişiye ne iş yaptığımı sorsanız 10 farklı sonuç alırsınız. Açıkçası bir unvana sahip olmakla birlikte ben de size belirli temeller üzerinde şekillenen farklı cevaplar veriyor olabilirim. Ancak bu sefer geçmişteki gibi “hem ondan hem de bundan” olacak biçimde değil, hayatımı hayallerime, hayallerimi de hayatıma göre şekillendirebildiğim biçimde cevaplar olur.
İyi işler üreten iyi bir şirkette, iyi işler üretebileceğine inanan insanlara ilham ve cesaret vermek, iyi işler üretenler insanlara daha iyi işleri nasıl üretebileceklerini göstermek için ne yapılması gerektiğini düşünüyorsak onları yapıyorum. Bu bazen bizim bir projenin tanıtımı, bazen bir #Rehber yazısı, bazen bir etkinlik, bazen de servislerimizin tanıtımı oluyor, özetle #DeneyimTasarlıyoruz.
17 yaşındayken hayatın gerçeklerini tamamen yadsıyarak ulusal bir gazetede muhabir olmayı hayal ediyordum. Buna o dönemde cesaret edememiş olsam da bugün hayallerime hayatımın gerçeklerini de ekleyerek birçok ulusal gazeteden daha etkili bir alanda yazı yazma şansına sahibim :) Elbette oldukça zorlu geçen günler ve hatta aylar da oldu. Bu gibi zamanlarda hayallerimi ve geleceğe dair tasarılarımı hatırlamak için dinlediğim bir şarkıyı aşağıya bırakıyorum. Umarım dinleyenlere de cesaret verir.
Türkiye’nin eğitim sisteminin kendini doğrulayan bir yanı var. Bugün eğitim sistemiyle alakalı olarak ilk yapılan yorumlardan biri ezberci olduğu ve evet bu yorum da birçok insan için ezber haline geldi.
Elbette bu argümanı öne sürerken altını dolduran pek çok uzman var. Bu ezberciliği bozmak için çaba gösterenlerin de olduğu gibi. Nitekim brick institute ile açtığımız yeni sayfa da bu çabanın kurumsallaşmış, inanılmış ve pek çok örnekte görüldüğü gibi başarılmış bir tezahürü.
Kullanıcı deneyimi alanında ilerlemek istiyorsanız kişisel olarak da ezberlerinizi bozmalısınız. Deneyim ezberlenebilir bir olgu değil. Kullanıcılar benzer süreçlerde farklı deneyimler yaşıyorlar. Tıpkı hayat gibi.
Bu durum aşina olduğumuz eğitim sisteminin dışına çıkmak gerekliliğini ortaya koyuyor. Üniversitelerde eğitimine rastlamanın kolay olmadığı bir alanda yetkinlik hissedebilmek için oldukça önemli bir alternatife sahipsiniz:
Userspots UX Okulu. Her yeni dönemde topluluğun geri dönüşleriyle, gelişen teknolojilerle, kariyerinde yeni bir sayfa açmak isteyenlere daha iyi bir eğitim sağlamak için uğraşıyoruz.
UX Okulu sayesinde kariyerinde yeni bir sayfa açan ve bu eko-sistemde kendine yer bulan insanların varlığı ve sayılarının her gün daha da arttığını görüyor olmak mutluluk verici. Üstelik onlar için de bu sürecin mutluluk verici olduğunu biliyoruz. Çünkü eğitim tamamlandıktan sonra da öğrencilerle ve toplulukla iletişimimizi sürdürüyoruz.
UX Okulu sayfasını ziyaret ettiğinizde mezunlarımızın hangi şirketlerde çalıştıklarını görebilirsiniz. 7. Döneme dair merak ettiğiniz sorulara yanıt bulabileceğinizi temenni ettiğimiz sunumu da inceleyebilirsiniz.
Kariyerde yeni bir sayfa açmanın bir süreçten daha çok bir sonuç olduğuna inananlardanım. Bir şekilde bir ihtiyaç ya da heyecan duyduğunuz anda başlayan süreç, aksiyon almanızla devam ediyor ve yeni bir sayfayla sonuçlanıyormuş gibi hissediyorum. Bu noktada cesaret ve kendine güvenme duyguları oldukça değer taşıyor. Kariyer yolculuğunu şekillendirmenin kolay olmadığını düşündüğünüz bir noktadaysanız programımızdan faydalanabilirsiniz.
Tüm bunlarla birlikte eğitimlerle alakalı aklınızdaki soru işaretlerini gidermek için bize akademi@userspots.com mail adresinden veya sosyal medya kanallarımızdan ulaşabilirsiniz! 🚀
.jpg)
-min.jpg)
